2 Aralık 2009 Çarşamba

KAYIP KöSTEKLi SAAT ve PUSULA ÇIKMAZI

I.

Öyle boş hissediyorum ki kendimi
Sesim içimde yankılanıyor durmadan…

Deniz kokusuna aldırdım balık aklımı
Suskunken sen ve ben
Kaybettikçe arda kalan yerçekimi ağırlığımı
Yüzüne çarparak geçtim fay hatlarının
Hiç işe yaramadı aldığım yaşam üçgeni dersleri
Genleriyle oynanmış dünyamın son satırındayım…
Derinlik sarhoşluğu bu beni ele geçiren…
Avuç içi çizgilerindeyim gökyüzünün
Bir buluta değsem soluğun iklimim oluyor
Ve yalnızca papatyalara çalıyor gözlerim
Durmadan değişiyor zaman
Ay gözlü dünyamın uydusu,
Çekiminden çıkamıyor parmak uçlarım
Bu sarhoşluk alnımın yazısı


II.
Yön şaştı zaman durdu
Yorgunum ve bir aşktan alacaklı
Oysa bütün organlarım haczinde
Ve cinnet sorgulamaları gelgeçlerimde…
Bir rüzgâr esse denizden
Adı herhangi bir lodos kadar önemsense…
Kulaçlarım beyaz teninde.
Kuruyor ve bozuyorum cümleleri durmadan
Hayat nasılsa yeterince durağan
Kayıp köstekli saatim ve pusula çıkmazlarındayım…
Tüm fesleğenler ve hatta erguvanlar baharı karşılıyor.
Ki fesleğen saksı çiçeğidir bilirsin…
Erguvanda şiire kök salmış
En çok ondan alacaklı çiçeklerini
Neyse ki
Gözlerimi yummadan evvel zaman içinde
DeniziMin mavisisin…
Bıraktım kayıp düşlerimi…
Sokağında çınlasın ve boşluğa dağılıp kaybolmasın diye sesim…

1 Aralık 2009 Salı

PELİN

sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman sevgili Pelin


bir çiçek kırlardan fırlar ve yıkar buzdan kentleri


pencereden kaçmaya çalışır kirlenmiş bir yağmur


içimdeki mor sokak titreşir


ve Yedigöller'e su içmeye iner yüzümde beliren ışık






sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman sevgili Pelin


çalışmaya başlar bozuk bir oyuncak unutulduğu rafta, birden


ölmeden geri döndükleri haberi gelir savaşa gidenlerin


ve yıldızlara gider bir çocuğun denize fırlattığı bembeyaz martı


bunu ben de çok denedim






sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman sevgili Pelin


bir bulut hiç üşenmez ayın üstünü örter terlemesin diye sabahleyin


bir transatlantik okyanusların özetini çıkarır yaptığın kağıt gemiler için


ve alıcılarına ulaşır postacıların düşürdüğü mektuplar






sesine benzeyen bir ses duyduğum zaman sevgili Pelin


baharın aramızda gezdiği söylenir


gitmediğim ülkelerin çok yakın olduğu


tanımadığım kadınların çok sıcak olduğu


ve aşkın


uyanmak üzere olan bir şiir olduğu söylenir


yüreğinde senin






Akgün Akova